Pazartesi, Aralık 07, 2009

Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım

Bugün sabah kalktığımda diğer sabahlardan farksız olduğunu düşünmüştüm günümün. Monoton.. Yorucu.. Ve yer yer sıkıcı..
Her nedense telefonumda almış olduğum notları açtım yatağımda hala uzanırken. Kulağıma bi ses bunu yapmamı fısıldamıştı sanki.
Notlarımın arasına sıkışmış bi cümleye rastladım, yani bi sese: 'Kolay yol ve doğru yol vardır.' Sanki biri odaklanmamı sağladı o an hayatıma. Biri parmağını şıklattı o an adeta yanımda.
Işık hızıyla geçmişime daldım ve geri döndüm. Uzun süredir belki de içimde aradığım söz buydu. Gün içinde çok yoğun olmama rağmen aklımın bi köşesinde döndü durdu bu cümle.
Bugüne kadar seçmiş olduğum kolay yolları düşündüm ve tabiiki doğru yolları.
Sorguladım kendimi bir süre; üzerinde yürüdüğüm yol kolay mı acaba diye.
Bazen kolay yollar aslında doğru yollar mıdır diye düşündüm.
Anlamışsınızdır hala cevapları da bulamadım. Belki de itiraf edemiyorum hala kendime.
Şimdiye kadar çok kolay yol seçtim bu kesin. Çok da acı veriyor bana bunları bilmek. Bazen de bile bile yapmış olmak.
Zaten son zamanlarda içimde duyduğum şey ağırlıklı olarak acı. Biri düzenli aralıklarla beynimin acı lobuna basıyor sanki. Kalbim ona göre siyah akıyor.
İnsanın yaşadığı şeyler bazen ağır geliyor. Taşımakta zorlanıyor. Çıkmaza düşmemek için denizin derininden nefesini olabildiğince tutup yüzeye çıkmaya çalışıyor azimle.

Çok garip bi yazı oldu bu değil mi ? İçim karışık şu an sevgili okur.

Bu 'bana' bi sesleniş aslında aldırmamaya çalışarak.
Sorgulamaya, asıl beni açığa çıkarmaya uğraşarak.
Belirsizliği aynanın karşısına oturtmaya çabalayarak.
İnsanın derinindeki yalnızlığıyla barışmasını sağlayarak..

Net günlere!

Salı, Aralık 01, 2009

...

Çocuk...
Sil yüzünden tüm yalanlarını bu şehrin.
Topla kalbini cadde cadde, sokak sokak...
Kazı ayak izlerini birer birer gri kaldırımlarından...
Bakma yüzlerine hiç...
Görme onları...
Çocuk bu kez ağlama...
Bu kez git.


Gölgeni, ismini sil yavaş yavaş...
Giderken bu kentten tükür yüzüne yalnızlığının...
Kalbini, kendini sök yavaş yavaş...
Giderken bu kentten sakın ağlama sus...

Unut!
Ne yaptı sana!
Unut!
Ne söyledi!
Unut!
Ne varsa vazgeçtiğin...

Yüzünde korkularla...
İçinde çığlıklarla...
Kalbinde simsiyahlar…
Nereye gidiyorsun?

Hep bu şarkılarla...
Kıymetsiz dualarla...
Utanmaz bir yağmurla…
Nereye gidiyorsun?

Yolları, duvarları geç yavaş yavaş...
Giderken bu kentten bir piç gibi bırak yalnızlığını...
Ve o siyah saçlarını kes yavaş yavaş...
Giderken, terk ederken savur yüzüne yalnızlığının...

Ve unut ne yaptı sana!
Unut neler anlattı!
Unut ne varsa vazgeçtiğin!

Yüzünde korkularla...
İçinde çığlıklarla...
Kalbinde simsiyahlar…
Nereye gidiyorsun?

Hep bu şarkılarla...
Kıymetsiz dualarla...
Utanmaz bir yağmurla…
Nereye gidiyorsun?

Yüzünde korkularla...
İçinde çığlıklarla...
Kalbinde simsiyahlar…
Nereye gidiyorsun?

Bu sahte baharlarla,
Kıymetsiz dualarla...
Utanmaz bir yağmurla…
Yine mi gidiyorsun?


Çocuk...
Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği...
Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı...
Çevir gökyüzüne başını...
Bakma arkana!
Daha sert basa basa, daha güçlü!
Anlat bu kara şehrin yollarına ak adımlarınla!
Gitmek yenilmek değil kazanmak da!
Gitmek gitmektir işte...
Hepsi bu.

Ruhum işte bu benim kuralım dedi

'Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?'' diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli

Ruhum bu hikayeyi çok beğendi

Bir abdal bir şehre gelmiş. Buranın halkı yabancılara hiç güvenmezmiş. ' Defol !' diye bağırmışlar dervişe. ' Hiçbirimiz seni tanımıyoruz!'
Derviş sükunetle cevap vermiş. ' Ben kendimi tanıyorum ya, önemli olan o. İnan olsun, şayet öbür türlü olsaydı, yani siz beni bilseydiniz ama ben kendmi bilmeseydim, çok daha fena olurdu.'

Ruhuma göre aşk..

  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir
  • madden yaninda olmasa da, manen yaninda oldugunu hissettirmesidir
  • bitince selaleden baktiginda sonunu goremedigin bi yukseklik, yuzune carpan sudur
  • sarilmanin en anlamli oldugu andir
  • koynunda uyutmaktir
  • hayatı kolayca zorlaştırmaktır
  • canını acıtacak bişeyler bulabilmektir
  • saatlerce ağlamaktır
  • sabaha kadar gözünü kırpmadan tek bi noktaya bakmaktır
  • 'O'nunla hayallerinin ortak olmama ihtimalinden korkmaktır
  • elinde olmadan söylediği her kelimeyi hafızana kazımaktır
  • bazen kendine inanamamaktır
  • sonsuz mutluluk ve huzur hissidir
  • biçok şey olumsuz gitse bile O'nun hayatımda olduğunu hissetmenin herşeyi bi anda olumlu göstermesidir
  • hergün yeni bi 'sen'e uyanmaktır
  • farkında olmadan gelecek planlarını ona göre hazırlamaktır
  • hiç düşünmeden onunla herşeyi yapabilecek gücü kendinde bulmaktır
  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir