Pazartesi, Nisan 11, 2011

Kaygilar, Korkular, Sikintilar

Iste yine geldim. Kendimi en guzel hissettigim yerdeyim, en herseyi basarabilir miyim celiskili, cok mutluyum hallerinin sik yasandigi. Sevgilimin omzunda basim, avcunun icinde elim, dizinin yaninda dizim var. Hayat onun yaninda hem cok karisik hem cok guvenli. Ama bazen o herseyi basarabilir de ben de ondan az kalmamaliyim ruh halinin hakim oldugu bir hayat. Neyse bunu baska zaman anlatirim.

Londraya gelmeden sarar beni bir gerginlik. Depresyon halleri adim adim gozlenir. Ama enteresan bi depresyon bu. Hem neseli, surekli gulumser ifadeli ama surekli uykusu gelen, havaalaninda basina gelecekleri dusunmekten kacmak icin. Bunun icin haftasonu sanirim sadece 4-5 saat uyanik kaldim. Uyanik kaldigim zamanlarda da dusuncelerimi kovusturmak icin ya surukleyici bir film izledim ya da kitap okudum.

Ingilizce bana hala yabanci oldugundandir bu tedirginlik. Londra ucagina bininceye kadar gidecekmiyim diye gerilir bu beden. ucaga bindigimde ise aman hostes bana o muthis ingiliz aksaniyla bisey ikram etmesin diye uyuklama, kafasini kitabindan kaldirmama haliyle devam eder. Pencereden disari bakarim yemyesil piril piril gokyuzu, ama pesimist gunumdeyim ya deniz bile guzel gorunmez gozume. Istanbul der pit diye hizlanir kalbim. Buranin denizi de avrupa insani gibi sakin. Sanki uzeri beyaz benekli mavi hali sermissin gibi durgun. Uzerine de oyuncak gemiler koymussun gibi yapmacik. Ama hakkini yememeliyim yemyesil bir ulke burasi. Hani diger ulkelere giderken(gerci tum dunyayi gezmedim ama) duz araziler gorursun ya kahverengi ve yesil tonlu, ama surulmus araziler uzerinde 1 tane bile agac olmayan. Iste burda oyle arazi bulmak zor. ortasinde 1 tane agac olan yine de agac var dedirten araziler gordum. Ama bu yemyesil manzaraya bakarken bile ucak yere biraz daha yaklastikca surekli beni uyaran korkum yanibasimdan hic kalkmadi: Acaba bu kadar yuksekten dussek olur muyuz ?

Tam "oh be!" sonunda indik derken gunlerdir beni uykulardan uykulara tasiyan asil korkuyla yuzlesiyorum. Mulakat gibi tum mimiklerimi geren pasaport kontrolu. Bu pasaport kontrolu diger avrupa ulkelerine benzemez. Senle ilgili tuvalete gunde ne siklikla cikarsinizvari sorularla yuzlesirsiniz bu kontrolde. Gorevlisine gore sorular gittikce kisisellesebilir. Ingilizceye ne kadar yabanci oldugumla ve daha kac firin ekmek yemek gerektiyle, coook eksigim anne coook diye icimdeki cocugu avaz avaz bagirttigim anla yuzlesirim o an. Iste yine bi gorevlinin karsisindayim. Inceliyorum sira bana gelmeden once uzaktan, acaba cok mu soru soracak? Neyse sen sakin ol ne bu gerginlik, sakin titreyim deme mahvederim seni. Ingilizceden ne kadar cekindigim ilk kelimeden belli: Bogaz temizlenmeden once cikan ciliz Hello. Bu sefer gorevli 3-5 formalite sorusuyla basiyor pasaportuma damgayi, ozgurum! Trene binip eli cicekli sevgilime kavusuyorum. Ama aklim soru isaretli, nasi gececek bu Londra tatili ? Iyi calisabilecek miyim, iste ana kaygim bu. Ama geldim ya bu sehre, kavustum ya sevdigime, icimde derin bir huzur. Oturdum bir restorana sarabimi yudumlarken sevgilimin is cikisini bekliyorum. Ama o soru isareti aklimdan hic gitmiyor. Ilerleyen gunlerde gorucez bakalim, bana bol sans o zaman.

Ruhum işte bu benim kuralım dedi

'Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?'' diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli

Ruhum bu hikayeyi çok beğendi

Bir abdal bir şehre gelmiş. Buranın halkı yabancılara hiç güvenmezmiş. ' Defol !' diye bağırmışlar dervişe. ' Hiçbirimiz seni tanımıyoruz!'
Derviş sükunetle cevap vermiş. ' Ben kendimi tanıyorum ya, önemli olan o. İnan olsun, şayet öbür türlü olsaydı, yani siz beni bilseydiniz ama ben kendmi bilmeseydim, çok daha fena olurdu.'

Ruhuma göre aşk..

  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir
  • madden yaninda olmasa da, manen yaninda oldugunu hissettirmesidir
  • bitince selaleden baktiginda sonunu goremedigin bi yukseklik, yuzune carpan sudur
  • sarilmanin en anlamli oldugu andir
  • koynunda uyutmaktir
  • hayatı kolayca zorlaştırmaktır
  • canını acıtacak bişeyler bulabilmektir
  • saatlerce ağlamaktır
  • sabaha kadar gözünü kırpmadan tek bi noktaya bakmaktır
  • 'O'nunla hayallerinin ortak olmama ihtimalinden korkmaktır
  • elinde olmadan söylediği her kelimeyi hafızana kazımaktır
  • bazen kendine inanamamaktır
  • sonsuz mutluluk ve huzur hissidir
  • biçok şey olumsuz gitse bile O'nun hayatımda olduğunu hissetmenin herşeyi bi anda olumlu göstermesidir
  • hergün yeni bi 'sen'e uyanmaktır
  • farkında olmadan gelecek planlarını ona göre hazırlamaktır
  • hiç düşünmeden onunla herşeyi yapabilecek gücü kendinde bulmaktır
  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir