Çarşamba, Ağustos 15, 2012

Doodle

Size uzun zamandır merak ettiğim, ama araştırmayı hep ertelediğim ve sonunda ben araştırmadan kucağıma düşen bir konuyu paylaşmak istedim. Belki sizden biri de benim gibi tembellik etmiş, merakını bastırmadan bu anı beklemiştir:) Ben bu yazıda en çok Ryan Germick'in egolarından arınmış, kabullenilmiş rahatlığını sevdim şu cümlesiyle: "İnsan aklı bir şeyin yüz milyonlarca kişi tarafından nasıl yorumlanacağını kavramak üzere tasarlanmamıştır."

Doodle'lar kimin eseri?
Google'da arama yapmadan önce açılan ana sayfada görülen resimler kimin eseri?

Doodle'cıların sayısı, iki elin parmağı kadar ve ABD'nin California eyaletinde çalışıyorlar.
Ekibin "yaratıcı önderi" Ryan Germick, şekillerin bu kadar geniş bir kitleye ulaştığı düşüncesine fazla takılmadığını söylüyor.
"İnsan aklı" diyor "Bir şeyin yüz milyonlarca kişi tarafından nasıl yorumlanacağını kavramak üzere tasarlanmamıştır."
"Ben daha çok çalışma arkadaşlarımı güldürüp güldüremediğime ya da yeni bir teknik öğretip öğretemediğime bakıyorum. Durum öyle ise, işimi yapmışım demektir."
"Sanat ve teknolojiyi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz."
Germick, kendilerini sanatçı ya da tasarımcı olarak sınıflandırmadıklarını ekleyerek şöyle devam ediyor:
"Biz, eğlence, sanat, teknoloji ve grafik tasarımın sınır hattını oluşturuyoruz. Bu hatlar çoğu zaman bulanıktır."

'Temalar, Google kültürüyle ilgili'
Germick, ekibin sınırlı kaynaklarla azami keyfi üretmeye çalıştığını söylüyor.
Bir dönem doodle'ların büyük bölümünden sorumlu olan Dennis Hwang artık başka işlere yönelmiş.
Hangi ürünün ekibin hangi üyesine ait olduğu çoğu zaman belirtilmiyor.
Germick, "İş, birey olarak bizim kim olduğumuzla değil, google'un kültür olarak ne olduğuyla ilgili" diyor.
Üretim sürecinin teknik kısmında çalışanlar çoğu zaman "yüzde 20 vardiya" esasıyla çalışıyor.
Bu, esas olarak başka iş yapanların vardiyalarının beşte birini belli bir projeye ayırmalarını öngörüyor.

Kaynak: www.milliyet.com.tr

Ruhum işte bu benim kuralım dedi

'Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?'' diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli

Ruhum bu hikayeyi çok beğendi

Bir abdal bir şehre gelmiş. Buranın halkı yabancılara hiç güvenmezmiş. ' Defol !' diye bağırmışlar dervişe. ' Hiçbirimiz seni tanımıyoruz!'
Derviş sükunetle cevap vermiş. ' Ben kendimi tanıyorum ya, önemli olan o. İnan olsun, şayet öbür türlü olsaydı, yani siz beni bilseydiniz ama ben kendmi bilmeseydim, çok daha fena olurdu.'

Ruhuma göre aşk..

  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir
  • madden yaninda olmasa da, manen yaninda oldugunu hissettirmesidir
  • bitince selaleden baktiginda sonunu goremedigin bi yukseklik, yuzune carpan sudur
  • sarilmanin en anlamli oldugu andir
  • koynunda uyutmaktir
  • hayatı kolayca zorlaştırmaktır
  • canını acıtacak bişeyler bulabilmektir
  • saatlerce ağlamaktır
  • sabaha kadar gözünü kırpmadan tek bi noktaya bakmaktır
  • 'O'nunla hayallerinin ortak olmama ihtimalinden korkmaktır
  • elinde olmadan söylediği her kelimeyi hafızana kazımaktır
  • bazen kendine inanamamaktır
  • sonsuz mutluluk ve huzur hissidir
  • biçok şey olumsuz gitse bile O'nun hayatımda olduğunu hissetmenin herşeyi bi anda olumlu göstermesidir
  • hergün yeni bi 'sen'e uyanmaktır
  • farkında olmadan gelecek planlarını ona göre hazırlamaktır
  • hiç düşünmeden onunla herşeyi yapabilecek gücü kendinde bulmaktır
  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir