Pazartesi, Eylül 20, 2010

imdat !

insan bazen dinlenmek istiyor ya, uzaklaşayım, bambaşka biyerde soluklanayım, oraya özgü şeyleri tadayım, hiçbişey düşünmeden sadece uzaklara dalayım ve kitap okuyayım..

ben bu isteğe çok nadir giren ama çoğu zaman kendimi dinlenir bi modda bulan ve uzun süre de bu moddan çıkamayan saçma sapan bi insan olabiliyorum bazen!

bu yaz da sanırım yaptığım buydu!

insan neden görüştüğü pek fazla arkadaşı orada olmamasına rağmen ( hatta görüştüğü bir avuç arkadaşlarıyla bile çoğu zaman görüşmemesine) neden ısrarla 2 ay boyunca(son uzun tatili bu olmasına rağmen) fethiyede kalsın ? üstelik 1 sene boyunca ailesini görmemişken ve ailesi bu 2 ayın büyük bi kısmında izmirdeyken.

ben bile bazen kendimi çözemiyorken ( belki de kendimi kendime itiraf edemiyorken ) insanlar beni nasıl çözsün ( ya da çözmek istesin ) ?!

işin asıl garip kısmı da sıkılmadım. yalnız kaldım kocaman evde, yalnız uyudum. bol bol kendimi dinledim mi, sanırım dinledim ama bilmediğim çok bişey söylemedim. sadece gördüm ki gururlanır oldum eskiye nazaran,ama çok daha yerer de oldum. hiç okumadığım kadar kitap okudum. sorumluluğumu yitirmedim dersime çalıştım. her sabah yüzdüm, zaman zaman önce koşup sonra yüzdüm. hatta tenise geri döndüm. bol bol oynadım.

bu yaz en sakin ama sanırım en aktif yazımdı. ama bana yine yetmedi 'ben'. yine tatmin olamadım kendimle. yaptıklarım yine az göründü gözüme.

şimdi viyanada kütüphaneme geri döndüm. notlarım iyi olmasına rağmen yine yetmiyor çalışmam kendime.

insan sorumluluk aldıkça daha sorumlu hissediyor kendini. bu sorumluluk hissi de bu noktaya taşıyor olsa gerek hayatı.

şimdi şu yazdığım bile ne kadar boş ama benim için bi o kadar dolu. ama bu düşüncelerimden size ne ki ?

bi süre yüzleşme süresi, benden yazıda uyum beklemeyin. e dün ne diyordu bugünkü bu ruh hali ne alaka demeyin.

siz hep sevgiyle kalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhum işte bu benim kuralım dedi

'Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?'' diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli

Ruhum bu hikayeyi çok beğendi

Bir abdal bir şehre gelmiş. Buranın halkı yabancılara hiç güvenmezmiş. ' Defol !' diye bağırmışlar dervişe. ' Hiçbirimiz seni tanımıyoruz!'
Derviş sükunetle cevap vermiş. ' Ben kendimi tanıyorum ya, önemli olan o. İnan olsun, şayet öbür türlü olsaydı, yani siz beni bilseydiniz ama ben kendmi bilmeseydim, çok daha fena olurdu.'

Ruhuma göre aşk..

  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir
  • madden yaninda olmasa da, manen yaninda oldugunu hissettirmesidir
  • bitince selaleden baktiginda sonunu goremedigin bi yukseklik, yuzune carpan sudur
  • sarilmanin en anlamli oldugu andir
  • koynunda uyutmaktir
  • hayatı kolayca zorlaştırmaktır
  • canını acıtacak bişeyler bulabilmektir
  • saatlerce ağlamaktır
  • sabaha kadar gözünü kırpmadan tek bi noktaya bakmaktır
  • 'O'nunla hayallerinin ortak olmama ihtimalinden korkmaktır
  • elinde olmadan söylediği her kelimeyi hafızana kazımaktır
  • bazen kendine inanamamaktır
  • sonsuz mutluluk ve huzur hissidir
  • biçok şey olumsuz gitse bile O'nun hayatımda olduğunu hissetmenin herşeyi bi anda olumlu göstermesidir
  • hergün yeni bi 'sen'e uyanmaktır
  • farkında olmadan gelecek planlarını ona göre hazırlamaktır
  • hiç düşünmeden onunla herşeyi yapabilecek gücü kendinde bulmaktır
  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir