Çarşamba, Eylül 30, 2009

Senin İçin Rüzgarda Hep Yağmur Mu Var ?

Bazı insanlar vardır. Başına gelen olumsuz şeyleri anlatmadan kendi iç huzurunu bulamaz. Karşı taraftan onay ya da onaylamama değildir duymak istediği. Sadece sesli düşünür. Anlatır, öfkelenir, bağırır çağırır, küfreder.

Sen bakarsın anlattığı duruma. E tamam olmuş bitmiştir olanlar. Yapılması gereken bellidir. Sen istesen de istemesen de onu uygulayacaksındır. Bunu söylersin. Aslında demek istersin ki : Yahu ne uzatıyosun? Olmuş bitmiş. Konuyu kapat artık. Niye mızmızlanıosun. Onu yapcaksın nokta. Başka bi konuya geç!

Nı-ıhhh ! Yooook! Mız mız mız + vır vır vır.. Başının etini yerler. Ve sen bi bakarsın ki gittikçe gerilmeye başlamışsın. Sinirlerin uyanmaya başlamış. Beyninde ve hormonlarında bi hareketlenme. Bi tüylerde yavaş yavaş kalkma durumu. Hafif de başım mı ağrımaya başladı ne?

Ben istemiyorum çevremde böyle insanlar olsun. Çünkü bi kalkanım yok onların yolladığı negatif görünmez ışınları savuracak. Böyle bi kalkanım da olsun istemem doğrusu. O zaman duyarsızlaşır insan, duygusuzlaşır. Gerçekten ihtiyacı olana da destek olamaz konuma getirir seni o kalkan.

Ama işte çoğu boş zırvalayan eksi yüklü organ yumağı oldukları için bu insanlar, ben artık kulağımı tıkıyorum onlar anlatırken. Bana müsade şurda inicek var diyorum. Hemen kaçıyorum o ortamdan. Ya da hiç konuşmuyorum, fikir söylemiyorum. Desem de kaç yazacağını (yani yazmayacağını) biliyorum. Daha fazla gerilmeye ne gerek var. Senin saçma mutsuzluğun için ben mi sıkıcam canımı?

Burdan o insanlara seslenmeden de durmak istemiyorum. Vazgeçin artık şu mızmızlardan. Olmuş! Bitmiş! Yapılması gerekeni biliyorsun! Tamam istemiyorsun! Ama yapılacak başka bi seçenek var mı? Yok! EEEEE! Yap şunu kurtul o zaman! Bu konunun sayfası hala neden açık? Çevirir misin şu sayfayı artık lütfen!?

Sakin ve huzurlu günler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhum işte bu benim kuralım dedi

'Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?'' diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün.
Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli

Ruhum bu hikayeyi çok beğendi

Bir abdal bir şehre gelmiş. Buranın halkı yabancılara hiç güvenmezmiş. ' Defol !' diye bağırmışlar dervişe. ' Hiçbirimiz seni tanımıyoruz!'
Derviş sükunetle cevap vermiş. ' Ben kendimi tanıyorum ya, önemli olan o. İnan olsun, şayet öbür türlü olsaydı, yani siz beni bilseydiniz ama ben kendmi bilmeseydim, çok daha fena olurdu.'

Ruhuma göre aşk..

  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir
  • madden yaninda olmasa da, manen yaninda oldugunu hissettirmesidir
  • bitince selaleden baktiginda sonunu goremedigin bi yukseklik, yuzune carpan sudur
  • sarilmanin en anlamli oldugu andir
  • koynunda uyutmaktir
  • hayatı kolayca zorlaştırmaktır
  • canını acıtacak bişeyler bulabilmektir
  • saatlerce ağlamaktır
  • sabaha kadar gözünü kırpmadan tek bi noktaya bakmaktır
  • 'O'nunla hayallerinin ortak olmama ihtimalinden korkmaktır
  • elinde olmadan söylediği her kelimeyi hafızana kazımaktır
  • bazen kendine inanamamaktır
  • sonsuz mutluluk ve huzur hissidir
  • biçok şey olumsuz gitse bile O'nun hayatımda olduğunu hissetmenin herşeyi bi anda olumlu göstermesidir
  • hergün yeni bi 'sen'e uyanmaktır
  • farkında olmadan gelecek planlarını ona göre hazırlamaktır
  • hiç düşünmeden onunla herşeyi yapabilecek gücü kendinde bulmaktır
  • karsisinda butun duvarlarini yikip, butun zirhlarini cikarip cirilciplak kalabilmektir